HAKKIMDA
Merhabalar ben Osman Coşkun.
Bu blogu açmamdaki gaye 25 Aralık 1958 ve 03 Şubat 2016 tarihleri arasında yaşamış ve 25 Şubat 1986’da benim dünyaya gelmeme vesile olan insana Anneme yani Naciye Coşkun’a vefa borcumu ödemek istememdir. Bu şekilde anneye vefa borcu ödenmez elbet biliyorum ama, onun adını bir şekilde yaşatmak adına giriştim bu işe. Blogun içeriğinde annemin sevdiği şeyleri paylaşacağım. Mesela; yemek tarifleri, dini hikayeler, dine dair şeyler vesaire. Süreç içerisinde nasıl bir yola evrilir blog bilmiyorum, ama şimdilik niyetim o yönde. Bugün ölümünün altıncı yıl dönümü. Makamı âli, mekanı cennet, seyri cemâl olsun. Siz de dualarınızı eksik etmeyin olur mu?
Teşekkür ederim.
Annem öldükten sonra yazmış olduğum şiiri de paylaşıp, bu blog çalışmasının açışını yapmak istiyorum;
Nefes Alamıyorum Anne…
Nasıl olur nasıl olacak bilmiyorum
Oluyor mu diyorsun ya Rab
Efkar burnumun direğine çadır kurmuş
Ne hâldeyim bilmem ya Rab
“Merhamet et kendine” diyor bir ses
Usul usulca sokulup bir gündüze
Üstümüze karlar yağıyor cuma saati
Ve seni toprağa düşmüş gibi bırakıp
Teşekkür edip adım için yaşamım için
İlk adımımı ben sana koşarak attım
İlk sana seslendim an zaman içinde
Ve sensiz bir kalbi şimdi nereye bıraksam
Ah anne, gece eve geç kalsam
“uyuyamadım oğlum” derdin
Şimdi eve geç kalmıyorum anne
Sen rahat uyu diye..
Pencerenin kenarına oturup saatlerce
Perdenin aralığından sokağa bakardın
Bir de kar yağarken aynı pencerenin önünden kalkmazdın saatlerce
“ne güzel yağıyor oğlum” derdin..
Baksana anne, bak kar yağıyor mezarının üstüne..
Şimdi ne zaman kar yağacak olsa
Beş şubatın hatırına
Senin hatırına yağar anne..
Gittin ya anne,
Elim ayağım buz içinde..
Senin beni beklediğin pencerenin kenarına oturup saatlerce perdenin aralığından sokağa bakıyorum, gelmiyorsun anne..
Ve ben artık eve gelince zile basıp, bekliyorum,
Sonra anahtarımla kapıyı kendim açıyorum..
Üşüyorum anne..
Ve son sözün çınlıyor kulaklarımda
“Nefes alamıyorum oğlum”
“nefes alamıyorum oğlum”
Nefes alamıyorum anne..
Osman Coşkun